Perşembe, Şubat 13, 2025

Bekarlık sultanlık değildir

Günümüzde aile kavramı fazlaca yozlaştırmakta ve değerini kaybetmektedir. Toplumun bazı kesimleri aile kavramını itibarsızlaştırıp aile kurumunun çağımızda yeri bulunmadığına, günün koşullarına uyuşmadığına dair birtakım sözler sarf etmektedir. Aile içi şiddet ve cinayetlerin artması da evlenmenin kötü olarak algılanmasına sebep olduğu gibi günümüz koşullarında aile kurumunun gerekli olup olmadığı sorusunu beraberinde getirmiştir. Geçmişten günümüze toplumun temelinin […]

Hayatı düzenleyen kurallar bilime değil, dine aittir

Zihinle algıladığımız her şeyin bir sebebi, buna mukabil koşulsuz, karşılıksız, pazarlıksız, kalbi duygularla ve içtenlikle yaşadığımız her şeyin de bir mazisi vardır. Lakin bizler sürekli açıklama peşinde koşan bir varlık olduğumuz için, her şeyin izah edilebilir bir sebebi olduğunu düşünür, düşündüklerimiz içinde en aşikâr olanını da etiketleyip açıklama diye şeylerin üzerine yapıştırmakta hiçbir beis görmeyiz. […]

Son büyük oyun

Batılılar dünyayı mükemmel bir dine, ideal değerlere, üstün bir yaratılışa ve yaratıcı bir ruha sahip oldukları için ele geçirmediler. Tam aksine, emperyalistçe bir keşif ve fetih kültü olan Hıristiyanlık gibi bir dine, protestan ahlâka, kapitalist ruha sahip oldukları, sömürgeci hırsa yatkın ve herkesten fazla şiddete tutkun zâlim topluluklar oldukları için ele geçirdiler. Doğu’nun bugüne kadar […]

Parçayı “bütün”e takdim etmek bütünü parçaya feda etmektir

Âlem bir bütün, üzerindeki tüm varlıklar da bu bütünün parçaları. Her bir parça tabiî bir yakınlık, yatkınlık ve alâka içinde birbirine bağlı, eşsiz bir âhenge ve armoniye sahip. Her bir varlık bir diğerinin işareti konumunda. Ne için yaratılmışsa ona uygun bir istidat taşımakta ve habercisi olduğu “bütün”e doğru akmakta. Parçaları birbirine bağlayan “bağ”ın kopmasıyla birlikte […]

Tesettür ve estetik

Tesettür, yani örtünme her şeyden önce dinî bir vecibe, sonra siyasî bir tercih, son kertede, iç âlem düzenini tertip peşindeki insanın kendine has bir estetik geliştirme sürecinin parçasıdır. Tesettür, yani örtünme her şeyden önce dinî bir vecibe, sonra siyasî bir tercih, son kertede de, iç âlem düzenini tertip peşindeki insanın kendine has bir estetik geliştirme […]

Sanat inkârın değil, inanmanın yeridir

Sanat insanı Mutlak Sanatkâr’a ulaştıran bir köprüdür. Gerçek sanatçı da, eşyada kendisini ikaz eden işareti kavrayıp varlığın birliğine şahitlik edendir. İyi-doğru ve güzel olan yücedir. Ruhu temâşa ettiği şeyle benzer hale getiren, vakarın eşlik ettiği kayıtsızlığın asâleti, yani cesaret ve zarafetin birlikteliği ise muhteşemdir, ruh güzelliğine delâlet eder. “Suretler olmadan mânâlar ebediyyen tecelliye gelmez”, doğrusu […]

Batı medeniyeti, evrensel değerler yalanı ve kurtarıcı fikir

Hakikate ulaşmaya çalışan insana yaraşan yegâne şey; bilginin tek, çokluğun bilenende olduğunu ve tek olan bilginin Allah ve Resûlü’nün bildirdikleri olduğunu bilmek, Mutlak Ahlâk’ın timsâli Allah Resûlü’nün aklî ve ahlâkî melekelerine istidadı ve marifeti nisbetinde ünsiyet kesb etmeye bakmaktır. Modern toplumun dayandığı ahlâkî kurallar ve modern dünya görüşünün yayınlamasını temin eden yapısal formlar, yüksek bir […]

Bilginin sahteliği ve Batı’nın tekelindeki bilim

Batı bilimciliğinin radikal bir yenilik mahiyetinde sunduğu pek çok bilgi, keşif ve buluş hem şaibeli hem tehlikelidir; yapıcı değil, yıkıcıdır, aksi ispatlanana kadar da yanlıştır. “Aydınlanma” meşalesinin aydınlığında “ilerleme”, evrensel ölçekte bir medeniyet getirme, yeryüzü cenneti müjdesiyle yola çıkıp, dünyayı ateşe veren, kendi yapmadığı her şeyi yıkan, anlamadığıyla alay eden bir medeniyeti hâlâ kutsuyor olmanın […]

Her şey formla başlar

Ferd yahut bir toplumdaki çeşitli sosyal grupların, sınıfların sahip olduğu mânâ, kıymet ve kurallar bütünü, onların ideolojik kültürünü oluşturur. Ferd ya da ferdlerin demeti olan toplumu oluşturan çeşitli sosyal gruplar bir kültür olgusuna ancak onun ideolojik biçimi içinde sahip olabilirler. İdeolojilerini uygulamaya geçirmeleri, buna uygun tutum ve davranışalışkanlıkları edinmeleri onların amelî kültürünü meydana getirir. İdeolojiler onlara ifade […]

Gerçek yeni ilâhîdir; her dem aynıdır ve her dem işitilmemiştir

İslâm âleminin ortak hafızasını, dolayısıyla da ortak kültürünü oluşturan ana yapı, Allah’ın iradesinin en bedîî ve en bedîhî ifadesi olan mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an ümmü’l kitaptır; kitapların anasıdır. Hem her daim aynı, hem işitilmemiştir. Onu almaya hazır kalplere, değişmeyen lafzının içinde en baştan beri mevcut olan yeni mânâlar iletmektedir. Âyetler vahiy yoluyla nazil olmuş […]