Sosyal medyanın -her ne kadar daha önceden var olsa da- miladını Facebook ile başlatıyoruz. Mark Zuckerberg, küçük çaplı düğmeye basarak ve daha sonrasında küresel düzeyde milyarlarca insana hitap ederek yeni bir alemin kapısını araladı.
Önce Facebook sonra Instagram ve WhatsApp başta olmak üzere telefonlarımızda olan ve kullandığımız birçok uygulamanın sahibi Zuckerberg. Şimdi ise hepsinin çatısı: Meta!
Geçtiğimiz günlerde Zuckerberg, Facebook’un ismini değiştireceğini duyurdu. Önce insanlar bu duyuruyu yanlış anlayarak “Nasıl yani, yıllardır kullandığımız ‘Face’nin ismi mi değişecek?” diye şaşırsa da aslında olay bambaşkaydı. Hani Instagram ve WhatsApp başta olmak üzere birçok uygulamanın sahibiydi ya Zuckerberg, işte bunların hepsini Facebook şirketi altında yönetiyordu. Şirketin ismi olan Facebook, Meta olarak değişti. Facebook ise Meta şirketinin uygulaması olarak devam ediyor.
Meta için yıllardır üzerinde konuşulan sanal dünya için bir başlangıç diyebiliriz. Zuckerberg’in “Sosyal medya için düğmeye ilk ben bastım, sanal dünyaya ilk adımı da ben atarım.” düşüncesinin ilk adımı Meta şirketi denilebilir.
Zuckerberg’in şirket ismini değiştirmesinden sonra gündemimize “Metaverse” girdi. Sanal dünya, Second Life, ikinci hayat, VR Gözlük, merkeziyetsiz, Web3.0… Bu kelimelere şimdiden aşina olsak iyi olacak gibi.
GTA oyununu bilmeyenimiz yoktur. Orada siz bir karakter olarak farklı bir dünyadasınızdır. Eviniz, arabanız, elbiseleriniz, mal varlığınız, görevleriniz… Gerçek hayatta ne varsa birçoğu o oyunda da vardır. Orada yaşarsınız. İşe gider, araba kullanır, dostluklar kurar, düşmanlıklar besler, eğlence hayatına katılır, öldürür ve ölürsünüz.
İşte bu oyunun çok daha genişletilmiş, klavye ve mouse olmadan, VR gözlükle iki boyutluluktan kurtarılmış, hatta buna bile gerek kalmadan vücuda yerleştirilmiş çiplerle girilebilmesi tasarlanan sanal dünyadır Metaverse.
Farklı bir karakter ile var olduğunuz bu sanal dünyada, gerçek hayatta ne yapıyorsanız birçoğunu yapabiliyorsunuz.
Böyle bir sanal dünyanın kurulması çok uzak görünmüyor, tabiî ki artık bu bir senaryo da değil. Fakat bu yıllar alacak bir durum da olabilir ve Zuckerberg, projesine yatırım almak için şimdiden propagandaya başlamış olabilir, ki büyük ihtimalle böyle.
Zaten şu an Second Life diye bir alemin (Aslında oyun gibi gözükse de bir başarı elde etme, level atlama gibi meseleler olmadığı için ‘alem’ demek daha doğru olur) var olması, kripto paraların yaygınlaşması, sanal konserlerin düzenlenmesi, sanal sanat eserlerinin (NFT) satılması ve sanal alem üzerinden eğitimler gerçekleşmesi (Second Life ile dil öğrenimi destekleniyor) Metaverse zamanına girmiş olduğumuzu gösteriyor.
Kapitalist düzenin iliklerimize kadar hakimiyetini gösterdiği, hayata dair hususiyetlerin gittikçe daraldığı, ahlak ve maneviyatın çöktüğü ve Metaverse gibi teknolojik devrimler yaşadığımız bu çağda tedirgin olmamak mümkün değil.
Bütün bu kargaşa, insani değerlerden uzaklaşma, dünyayı olduğundan farklı bir yere sürükleme, Allah’ın düzenine savaş açma ve fıtrata müdahil olmalar karşısında Müslümanların direnmekten ziyade taarruza geçmesi, hadlerini aşanlara hadlerini bildirmesi gerekirken olaylar karşısında seyirci kalması, hiçbir farkındalık oluşturmaması ne yazık ki ne kalplerimize dokunuyor ne de derin bir düşünce ve çalışmaya itiyor.
Bütün evrenin yaratıcısının Cenab-ı Hak olduğunu unutmadan ve mahvolduk düşüncesine kapılmadan bütün donanımlarımızı elde edip çalışmak, gelecek dünyanın inşasını Bill Gates, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos gibi vahşi kapitallere bırakmamak ehil olan Müslümanlara, Cezeri’nin torunlarına farz olmuştur.
Eren Haklı
Aylık Dergisi 207 sayı, Aralık 2021.