Salı, Ekim 15, 2024

Aylık Dergisi 208. Sayı

Selam ile…

2021 yılı İslâm ihtilâl ve inkılâbına giden yolda hadiselerin son derece hızlandığı önemli bir yıl olarak geride kalıyor.

2022 yılına girerken küresel salgın neticesinde ortaya çıkan iktisadî buhran devam ediyor. Koronavirüsün “yeni varyant”ları piyasaları ve sosyal hayatı tehdit etmeyi sürdürüyor, dünya genelinde protestoların, kıtalar çapında ihtilâlin ayak seslerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu sıkıntıların 2022 yılında şiddetini artırarak devam etmesi muhtemel.

Devletler iktisadî sıkıntılar ve sosyal hareketler sebebiyle köşeye sıkışmış durumda. Bilhassa Rusya ve Çin, ABD’nin Afganistan’da uğradığı hezimetten sonra hem içeriyi kurtarmak hem de dışarıda dünyadan kendilerine düşen payı artırmak için kolları sıvamış görünüyor. Rusya ve Ukrayna, Çin ve Tayvan arasındaki kriz ciddi boyutlara ulaştı; dünyada savaş tamtamları çalıyor.

Böyle bir global süreçten geçerken memleketimizde de ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Başta ekonomi olmak üzere yaşanan kriz bir belirsizlik iklimi doğursa da gidişatın nereye olduğu, eskinin miadının dolduğu çok açık. Yeni dünya düzeni arayışı devam ederken Türkiye’nin oyun kurucu ve sistem teklif edici bir rol üstlenmesinin şartı İslâma muhatap anlayışın dünya görüşünü tatbikten geçiyor.

Bu şartlar altında 2022’ye adım atarken bu senenin İslâm ihtilâl ve inkılâbının yılı olması dua ve ümidini taşıyoruz. Kapağımızda da bu minvalde geçen sene yaşanan ve önümüzdeki süreçte yaşanması muhtemel hadiselerden kesitleri sizlere sunuyoruz. Kapak mevzumuzu Faruk Hanedar “Başa Bağlanan Son: 2022” başlıklı yazısında işledi.

Dergimizde ayrıca 2021’de yaşanan ehemmiyetli hadiselerin bir panoramasını da bulabileceksiniz.

Zeynel Abidin Danalıoğlu, “İki Bin Yirmi Günlükleri” başlıklı hikâyesinde dünyanın içinden geçtiği sürece içtimâi bir bakış atıyor. Bu güzel hikâyeyi şiddetle tavsiye ediyor, alâkayla okuyacağınızı düşünüyoruz.

Bu ay İbrahim Tatlı’nın, kardeş yayın organı Baran Dergisi’nin Youtube kanalında yayınlanan “Tarihten Notlar” programının “Başyücelik Devleti ve Raşid Hilafet Modeli” başlıklı bölümünü yayınlıyoruz.

Vehbi Kara, yakın geçmişte ülkemizde yaşanan gezi provokasyonunun maddi boyutunu “Gezi’nin Yol Açtığı Maddî Kayıp ve Kanal İstanbul” başlıklı yazısında kaleme aldı.

İbrahim Haceviç, AİHM’in FETÖ’cü tutuklular hakkındaki tazminat ödenmesi kararının ardından “AİHM Kararlarının Bağlayıcılığı Tartışması Hakkında” bir yazı kaleme aldı.

Eren Haklı, sembolizm akımının öncüsü olarak kabul edilen Fransız şair, “Buhranların Şairi Arthur Rimbaud”yu işliyor.

Oğuz Can Şahin, “Kadere Teslimiyet ve İyimserlik: O. Henry” başlıklı yazısında, O. Henry’nin kim olduğunu cevaplamaya çalışırken, onun hikâyeciliğinden bahsediyor.

Fatma Kolaç, “Bekarlık Sultanlık Değildir” başlıklı yazısında geçmişten günümüze toplumun temelini oluşturan aile kavramına değiniyor. Bu vesileyle kendisine Aylık ailesine hoş geldin diyoruz.

Hasan Akdağ, istihbarat servislerinin ülkeler için ne ifade etmesi gerektiğini ve yakın dönem kritiğini “İstihbarat Savaşları” yazısında işliyor.

Bu ayın muhtevası böyle…

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Allah’a emanet olun.

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir