Selam ile…
Öncelikle tüm İslâm âleminin mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyor, İslâm ihtilâl ve inkılâbının eşiğinde bulunduğumuz şu günlerin bereketinden nasiplenebilen kullarından olmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz. Bu sene Kurban Bayramının hemen evvelinde, 24 Temmuz tarihinde Müslümanlar büyük bir bayrama, tarihe, bir zaman döngüsünün mihenk noktasına şahitlik etti. Allah’ın mühürlediği kalplerin, kapısını mühürlediği Ayasofya açıldı.
24 Temmuz’da Müslümanlar Ayasofya’ya akın etti. Geceden Ayasofya’ya giden yolda, polisin kurduğu barikatların önünde sabahlayan Müslümanları, gün ağarınca hiçbir kuvvet durduramadı. Bir sel olup Ayasofya’nın önüne akan Müslümanlar, yeni bir fetih heyecanıyla, aşkla, imânla fethin ve bağımsızlığımızın sembolü bu muhteşem mabede koştu. Batı’nın ruhlara gerçekleştirdiği amansız taarruzun İslâm’ı silemediği er yürekler yeni bir diriliş, yeniden doğuş için harekete geçti. Yüzbinlerce kişi Ayasofya’da namaz kılabilmek için birbiriyle yarıştı. Müslümanların bu tablosu içteki ve dıştaki İslâm düşmanlarının kalbine korkuyu salmaya yetti.
Ayasofya’nın açılmasına yönelik davada Danıştay’ın 10 Temmuz Cuma günü verdiği karar, aynı dakikalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle bu muhteşem mabedin aslına rücu etmesi önünde hiçbir engel kalmaması ve yine Erdoğan’ın aynı akşam yaptığı manifestovari konuşmayla Müslümanlar yeni bir sürecin içine girildiğini tam anlamıyla idrak etti.
Ayasofya 24 Temmuz 2020’de yani Türkiye’yi Anadolu’ya hapseden Lozan Anlaşmasının yıl dönümünde açılırken, Diyanet İşleri Ali Erbaş’ın Cuma hutbesi için kürsüye kılıç ile çıkması, minberin iki yanındaki kâbe örtüsünden sancaklarla adeta tüm dünyaya mesaj verildi. “Ayasofya’nın dirilişi” denilerek, Müslümanların yeniden dirilişine işaret edildi. Batı’nın toplumumuza vazettiği her türlü sakat fikirden kurtulup, Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak devlet idaresinden, kültür-sanat, iktisad ve ekonomiye kadar bir yeniden yapılanma sürecine, nizam-ı âlem, ila-yı kelimetullah için gayret sarfedilecek çağa girmiş bulunmaktayız. Allah emeği geçen herkesten razı olsun.
Kapağımızda Ayasofya’nın açılışını işlerken “Ayasofya: “Karanlık Kıta”nın Karanlığından Çıkış ve Yeniden Doğuş” manşetini atarken elde kılıç, üstte kâbe örtüsünden iki sancak ile tüm dünyaya mesaj verilen hutbenin bir görselini kullandık.
Kapak mevzumuzu Faruk Hanedar, “İç ve Dış Hesaplaşmada Ayasofya” başlıklı yazısında Ayasofya’nın açılışını mânâsı ile iç ve dış şartlar çerçevesinde değerlendiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Temmuz Cuma günü Ayasofya’nın açılışına dair yapmış olduğu konuşmanın metnini sizlerle paylaşıyoruz.
Muzaffer Ayvalıoğlu, “En Parlak Başarılar Kelimelerle Perçinlenmezse Işıltılarını Kaybederler” başlıklı yazısında Ayasofya üzerine yazılan şiirlerden ve Ayasofya’nın edebiyatımıza tesirinden bahsediyor.
Oğuz Can Şahin, “Şehr-i Şehîr” başlıklı yazısında bazı efsanelerle birlikte İstanbul’u anlatıyor.
Sosyolog Can Ceylan ile eğitim, dil, kültür ve Ayasofya üzerine yapmış olduğumuz söyleşiyi dergimiz sayfalarında bulabileceksiniz.
İbrahim Türkan, “Bir Günah Keçisi Niccolo di Bernardo Machievelli” başlıklı yazısında realizmin fikir babalarından kabul edilen İtalyan düşünürün fikirlerini ele alıyor.
Zeynel Abidin Danalıoğlu’nun “Bir Tebessüm Gelip Geçer Her Gün Önümden” başlıklı hikâyesini bir solukta okuyacağınızı düşünüyoruz.
Melikşah Sezen, “Ahmed Cevdet Paşa’nın Kelâm Notlarında İrâde-i Cüz’iyye Meselesi”ni işliyor.
Dergimizde ayrıca sizler için derlediğimiz haberleri de bulabileceksiniz.
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun.
Ayasofya – Çizim: Esma İnci
