HASTANE ENFEKSİYONLARI

Hastane enfeksiyonu, özetle hastanede edinilen enfeksiyonların tümüne denilse de 11.05.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan açıklamada Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliğinde “yataklı tedavi kurumlarında sağlık hizmetleri ile ilişkili olarak gelişen tüm enfeksiyonlar” şeklinde açıklanmıştır. Bir diğer açıklamamız ise “farklı sebeplere bağlı olarak hastaneye yatırılan bir hastanın, hastaneye başvuru sürecinde enfeksiyonun kuluçka sürecinde olmaması ve bu dönemden sonraki 48-72 saat sonra gelişen ya da taburcu işlemlerinden sonraki ilk 10 gün içerisinde ortaya çıkan tüm enfeksiyonlar”a hastane enfeksiyonu denilmektedir. Hastane enfeksiyonu nitelikleri arasında olmayan, dışarıdan edinilen diğer tüm hastalık veya enfeksiyonlara ise toplum kökenli enfeksiyonlar denilmektedir. Bir hastanın, hastaneye yatış süresinde gelişen, vücut içerisinde bulunan enfeksiyonun genişlemesi veyahut komplike hale dönüşmesi hastane enfeksiyonu değil toplum kökenli enfeksiyon sınıfına dahil edilmelidir.

Hastane enfeksiyonu, Latince kökenli nosos (hastalık), komeion (tedavi), nosokomeion (hastane) kelimelerinden türetilerek “nozokomiyal enfeksiyon” olarak tıp literatüründe yer edinmiştir. Bir enfeksiyonun sınıfını, hastane enfeksiyonu olarak belirlemek için bazı kriterleri baz almamız gereklidir. Bu kriterler içerisinde öncelikle zaman faktörü önemlidir. Bu zaman dilimi bakteriden bakteriye değişiklik gösterse de dikkate alınan zaman genellikle 48-72 saattir. Doğru bir teşhis için diğer hususlar ise hastanın klinik gözlemleri, hastanın kayıt bilgileri sonuçları, yapılan laboratuvar testlerinin doğru sonuçları ve diğer bulguları kapsamaktadır. Enfeksiyonlar zaman içerisinde sürekli değişim gösteren bir süreç olmakla birlikte, hem ekonomik, sağlık, teknoloji alanında yeterli imkâna sahip olmayan ülkelerde hem de gelişmiş ülkelerde hâlâ görülürken, toplum, sağlık çalışanı ve o devletin sırtında bir kambur olarak süregelmesi de halk sağlığı için bir tehdit oluşturmaktadır. Çok çeşitli hastane enfeksiyonları bulunurken bunları genel anlamda birkaç başlık altında toplayabiliriz.

 

a-Bakteriyemi: (Bir Bakterinin Kana Bulaşması),

Bakteriyemiye sebep olan bakteriler genelde gram pozitif bakterilerdir (%50-74), (Staphylococcus aureus). Genelde kronik hemodiyaliz hastaların bakteriyemi prevelansı %3.28- 20 arasında seyrederken Arteriyovenöz greftiye sahip olan hastalarda bu oran, serum albümin miktarına bağlı olarak 3 gr/dl düşük ise eğer enfeksiyon kapma seviyesini yükseltmektedir. Bakterinin vücuda etki yolu ise gastrointestinal sistem, genitoüriner sistem, vasküler girişim yolu ve cilt gibi farklı yollarla vücuda girişidir. Bakteriyemi vücutta birçok komplikasyona sebep olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse osteomiyelit, artrit, metastatik apse, pulmoner emboli, endokardit diye çeşitlendirebiliriz. Tedavi süreci ise değişiklik gösterse de Staphylococcus aureus için 4 hafta gibi bir süredir. Buna ek olarak tedavi aşamasında antibiyotik kullanımı ve antibiyogram sonuçlarının dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Genellikle ise bakteriyemi de gram pozitif ve gram negatif bakterilerde antibiyotik kombinasyonu uygun koşullar altında ve doğru şekilde kullanımına hemen başlanılmalıdır.

 

b-Pnömoni: (Zatürre), (Tüberküloz)

Hastanelerde edinilen pnömoni genelde gram negatif bakterilerden kaynaklanmaktadır. Örnek vermek istersek bu bakteri “Streptococcus pneumoniae” diyebiliriz. Pnömoni hemodiyaliz hastaların ölüm sebepleri arasında bulunur. Bir diğer ayırıcı tanı olarak da tüberkülozu ele almamız gereklidir. Eğer akciğer filmi varsa öksürük, balgam, metastatik kalsifikasyon, hipervolemi, plevral sıvı vb. diğer dikkatimizi celb eden belirtiler arasında yer almaktadır. Tedavi genelde etken sebebe yönelik olup genel anlamda parenteral olmalıdır. 10-14 gün arası bir zaman dilimi içinde tedaviye cevap alınmaktadır. Cevap alınamadığı durumda ampirik olarak hemen antibiyotik kombinasyonu oluşturularak tedaviye başlanılmalıdır.

 

c-Cerrahi Alanda Bulaşan Enfeksiyonlar:

Cerrahi alanda gelişim gösteren enfeksiyonlar, ameliyat işlemi sırasında gerçekleşip hastanın kendi florasından kaynaklı sebepler arasında yer alırken yüzdelik oran olarak %38’ini oluşturur. Bunun %67’si ensizyonel kaynaklı, %33’ü ise organ yahut boşluk enfeksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

d-Üriner Sistem Bozuklarından Kaynaklanan Enfeksiyonlar:

Üriner sistem bozuklukları, doktorların en sık karşılaştıkları hastane enfeksiyon sebebidir. Kadınlarda üriner sistem enfeksiyonu ile karşılaşma oranı %10-35 arasındadır ve bir kez hayatlarının herhangi bir döneminde bu enfeksiyonla karşılaşan kadınlarının %50’sinde yinelenmektedir. Yaşlı kadın nüfusunda ise bakteriüri prevelansı %10-15 arasındadır. Gebelikte bu enfeksiyon (aseptomatik) oranı ise %2-5 arasında kendini göstermektedir. Erkekler üriner sistem enfeksiyonlarında kadınlara nazaran daha şanslıdırlar. 1-50 yaş arası erkeklerde üriner sistem enfeksiyonlarının görülme oranı %1’in altında seyretmektedir. Sondaya bağlı olarak yatış gösteren hastalarda ise (genellikle yoğun bakım üniteleri) kadın erkek diye ayrım yapılmaksızın iki cinste de paralel bir enfeksiyon kapma oranı saptanmaktadır.

 

Enfeksiyon Oluşumuna Dolaylı veya Doğrudan Sebep Olan Mikroorganizmalar

Enfeksiyonlar, vücudumuza farklı yollarla bulaşıp, etkisini gösteren mikroorganizmalardan kaynaklanmaktadır. Bu mikroorganizmalar bakteri, parazit, virüs veya mantar çeşitleri olabilir. Birkaç örnek vermek gerekirse; E. coli, Koagülaz Negatif olan Stafilakok, Klebsiella mantarı, Maya mantarı, S. aureus, P. aeruginosa, Entereococcus türleri, Acinetobacter türleri, Enterobacter türleri, Serratiara türleri, Corynebacterium türleri, Proteus türleri, Candida spp, Pseudomonas spp…

Bulunma sıklığı ve tedavide güçlük çekiminden kaynaklanan sebeplere bağlı olarak hastane enfeksiyonu dediğimizde genellikle bakteriyolojik enfeksiyonlar akla gelmektedir. Bu doğrultuda tedavi yöntemleri ve süreçleri de bakteriyolojik enfeksiyonlar üzerinden gelişim göstermektedir.

 

Hastane Enfeksiyonlarının Nedenleri Nelerdir?

Enfeksiyonların ortaya çıkma sebepleri çeşitli olmakla beraber genel anlamda şu şekilde özetlenebilir. Bağışıklık sistemini etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı, hastaneye getirilme sebebi, önceden geçirdiği hastalıklar ya da devam eden hastalığı bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve direncine olumsuz etki göstermektedir. Hastanede uygulanan tedavi girişimleri de bir etki sebebidir. Özellikle cerrahi ameliyat işlemleri ya da direkt vücuda uygulanan yöntemler, üretral enjeksiyon işlemleri, kateterizasyon işlemleri, ellerin temizliği, tıbbi araç ve gereçlerin sterilizasyonları, yara temizliğinin dikkatli ve doğru olmaması, entübasyon gibi farklı uygulamalar enfeksiyona sebep olabilmektedir.

Temizlik kuralları da bir diğer etkendir. Hastanenin temizliği, alet ve araçların dezenfektan ve sterilizasyonu, hastane personellerinin mutfak alanı ve çamaşırhane gibi temizliğine önem gösterilmesi gereken yerler ile hastanın ve hasta yakınlarının el, vücut, kıyafet temizliğine yeteri kadar dikkat edilmemesi enfeksiyon sebepleri arasında yer almıştır. Hastanelerdeki veya yoğun bakım ünitelerindeki hasta yoğunluğuna nazaran personel yetersizliği de etkenler içerisinde yer alabilmektedir. Temizlik işlemleri ve uygulamaları, hasta bakımları ve temizliğine ayrılan personel sayısı veya tıbbi malzemelerin yeterli miktarda temin edilememesi gibi hastanenin fiziki şartları, tesisatı ve uygun koşullara sahip olmaması enfeksiyon oluşturma sebepleri içerisindedir. Bir mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturması ve bunun hastane ortamında yayılım göstermesi, enfeksiyonun kaynağına bağlı olarak hastanın, hasta yakınlarının veya sağlık personelinin ender görülse de var olan hasta ziyaretçilerinin kendi bünyelerine ait canlı doku floralarından kaynaklandığı gibi kullanılan tıbbi gereçlerden de bulaşma riski, yoğun antibiyotik kullanıma bağlı olarak hasta duyarsızlığı, kanserojen ve yüksek düzeyde ağır ilaç kullanımlarından doğan riskin bağışıklık sistemine verdiği baskılama, hasta yaşı, çevre kaynaklı yayılmalar, temas hali, kullanılan malzemelerin ortak olma durumu, solunum yolları ve hava yolları ile enfeksiyon yayılması kendisini göstermektedir.

 

Enfeksiyon İzlenimleri

Bir enfeksiyonun izlenimine; kayıt yapılışı, başlangıcı, gelişimi, yayılımı, durağan safhası, tedavi yöntemleri, kullanılan ilaçlar veya antibiyotik tedavileri gibi süreçleri kapsayan sisteme Sürveyans Sistemi denilmektedir. “Bir hastanede sürekli, sistematik ve aktif olarak, bir hastalıkla ve bu hastalığın oluşma riskini arttıran veya azaltan koşullarla ilgili verilerin sistematik olarak toplanması, biriktirilmesi ve zaman içinde ortaya çıkan hastane enfeksiyon sayılarının tespit edilerek gerekli kişilere ve birimlere hızla geri bildirimini sağlamak üzere verilerin değerlendirilmesi sürecidir.” diye tıbbi literatürde tanımlanmıştır.

 

Önemi

Hastane enfeksiyonları, elbette ki her açıdan bir ülke ve toplum sağlığının yanı sıra ekonomik etkileri sebebiyle de önemlidir. Burada hastaya uygulanan tedavi ve yatış maliyetlerinin yanısıra, işgücü kaybının ve hastalığın, gerek diğer hastalara gerekse de sağlık personellerine bulaş riski de göz ardı edilmemelidir. İleri safhalarda ise özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler veya hastalar ile AIDS hastaları, yeni doğan bebekler, kanser hastaları veya yaşlı hastaların ölüm riski doğmaktadır. Farklı ülkelerin sürveyans verileri ve çalışmalarından çıkan sonuçlar elbette ki dikkate değerdir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine bakıldığında karşımıza çıkan tablo, hastanede tedavi gören her on hastadan birinde hastane enfeksiyonunun varlığına rastlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1980’li yılların başlarında yatan hasta sayıları baz alınarak yapılan bir araştırmada hastaların %5-6’sında hastane enfeksiyonu görülmüştür ve bir yıl içerisinde görülen toplam vaka sayısı 2,1 milyondur. Enfeksiyona bağlı ölüm sayısı ise 90.000’dir. İngiltere’de ise bu vakalar ABD’dekine yakın düzeylerde seyretmektedir. Yıl içerisinde 100.000 hastane enfeksiyonu vakası ile karşılaşılır ve ölümlerin %1’nin (5.000) doğrudan, %3’ün ise dolaylı yoldan hastane enfeksiyonu ile alakalı olduğu düşünülmektedir. Ülkemizde de bu durum büyük bir önem taşımaktadır. Verilerin yeterli düzeyde olamayışı ile birlikte ölümlerin %5-15 gibi bir oranının hastane enfeksiyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.

 

Maliyet

Hastane enfeksiyonları, ağır veya hafif hastalıklarla birlikte asıl enfeksiyondan kaynaklı tedavi sürecinin uzamasına, tedavi yöntemlerinin değişimini yahut tanı işlemlerini zorlaştırmaktadır. Ortaya çıkan maliyetin fazlalığını karşılayabilmek ise ülkenin sosyo-ekonomik gücüne, hastane kapasitesinin veya hastane ekipmanlarının yeterliliğine, personel sayısına, tanı ve tedavi süresi ile yakından ilişkilidir. Bu maliyetlerin ilk etkeni hastanede kalma süresidir (2 ile 8 gün). Diğer ikinci etken ise antibiyotik kullanımıdır. Bunlara ek ilave maliyet tablosu da diğer tedavilerin tetkik unsurlarıdır. Dikkatlerden kaçmayan bir diğer maliyet de personel hizmeti maliyetidir. İş gücü düşüşünü de göz önünde bulundurduğumuzda ülkeye ve topluma ağır bir bilanço yüklemektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir yıl içerisinde 2 milyondan fazla insan hastane enfeksiyonlarına maruz kalmakta ve 1992 yılında ölçülen mali tablolarda, bu rakamın 4-5 milyar Amerikan dolarından daha fazla maliyete sebep olduğu görülmektedir. İngiltere’de ise bu maliyetin 1 milyar Paund olduğu açıklanmıştır. Ülkemizde bulunan Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma sonucunda enfeksiyona maruz kalan hastaların hastanede yatış sürelerinin 20 günden daha fazla olmaya başladığını ve hasta başına maliyetin ise 1,582 Amerikan doları arttığını göstermiştir. Yapılan bir başka çalışmada ise iki farklı hastanenin enfeksiyon sonuçları karşılaştırıldığında; Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde vaka sayısı başına harcanan maliyet 1.304 ABD Doları iken, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde vaka sayısı başına harcanan maliyet ise 2.280 ABD Dolarıdır.

 

Enfeksiyonun Getirdiği Sorumluluk ve Yükümlülükler

Hastanede edinilen enfeksiyonların sebepleri farklılık gösterse de oluşan bazı komplike durumlar neticesinde görülen enfeksiyonların genellikle çalışan personellerin dikkatsizliği veya uygulanan hatalı tedavi yöntemleri sebebiyle olduğu düşünülmektedir. Ama ortaya çıkan enfeksiyonların sebepleri kesinlik kazanmamıştır, hatta bazı ölüm sebeplerinin enfeksiyondan kaynaklı mı yoksa başka bir nedenden mi ileri geldiği netlik kazanamamaktadır. Bunun sebebi ise hastane yönetiminin ve çalışanlarının hastane enfeksiyonunu gizlemek istemesi, hastanede sürveyans sisteminin doğru şekilde uygulanmaması, hasta veya yakınlarının şikayette bulunmaması, halkımızın otopsiye yaklaşımının soğuk olması, otopsi yapılırken idare işlemlerinin veya otopsi işlemlerinin hatalı olması, vb. sebepler sayılabilir. Bütün bu veriler gösteriyor ki hastane kayıtlarının saklanması veyahut verileri kayıt altına alma konusunda uygulanan mevzuatlardaki farklılıklar, olumsuzluklara yok açabilmektedir.

 

Enfeksiyon Önlenebilir mi?

Hastane enfeksiyonları tam anlamıyla %100 önlenememekte ama belirli düzeylerde azaltılabilmekte ve kontrol altına alınabilmektedir. En donanımlı hastanelerde bile bu düzey sıfıra getirilememektedir. Fakat çok basit bir yöntem olan el yıkama ile bu oran %30’a kadar düşürülüp azaltılabilir. Dünya Sağlık Örgütü, bir çalışmasında, gelişmiş ülkelerdeki hastane enfeksiyonu oranının el yıkama yöntemi ile %40 gibi bir düzeye çekileceğini açıklamış bulunmaktadır. Bir ülkenin, hastane enfeksiyonları gibi ciddi bir olayın kontrol altına alınmasına verdiği ehemmiyet, o ülkenin ekonomik, sosyal, psikolojik, toplumsal yapısının gelişimine ve sağlık hizmetlerinin üst seviyelerde oluşuna bağlı bulunmaktadır. Enfeksiyon önleme çalışmalarının temelini ilk olarak sistemli bir şekilde yapılan sürveyans çalışmaları, el hijyeni, sterilizasyon, dezenfeksiyon ve tıbbi alanın ve uygulama alanlarının (yoğun bakım vb.) temizliği oluşturmaktadır. Hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde kullanılan yöntemler yıllarca çalışılmış bilimsel araştırmalara dayandırılarak sürekli güncellenmekte ve önemi vurgulanmaktadır. Bu önlemlerin ve çalışmaların hepsinin sistemli ve çevreleyici bir şekilde bütünleme sağlayamaması hastane enfeksiyonlarının kontrolünü zorlaştırmaktadır.

 

Dünyada Enfeksiyonların İçin Yapılan Çalışmalar

Dünyada ilk olarak hastane enfeksiyonlarının resmileşmesi ve araştırılmaya başlanması 1950’li yıllarda ABD’de ortaya çıkan bir bakteri yayılışıyla kendisini göstermiştir. Bu süreçte her hastanede Enfeksiyon Kontrol Komiteleri (EKK) kurulması kararlaştırılmış ve 1958 yılında yine Amerikan Hastane Derneği her hastane için bir komite kurulmasını ve bu şekilde hastane enfeksiyonlarının düşük seviyelere indirilmesi gerektiği açıklayarak iyileştirme sürecini başlatmıştır. CDC (Center for Diseases Control and Prevention – ABD Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi) tarafından 1970 yılı içerisinde “Ulusal Nozokomiyal Enfeksiyon Sürveyans Sistemi” (NNIS) kurularak enfeksiyonların sürveyansında %30 oranında bir azalma gerçekleşmiştir. Birden çok ülkede hastane enfeksiyonlarından kaynaklanan sorunlar nedeniyle dernekler kurulmuştur. Ülkemizde de faaliyet gösteren bu gibi dernekler vardır. Öte yandan bu derneklerin birleşmesiyle enfeksiyonların azaltılması amacıyla 55 ülkeden 66 sivil toplum kuruluşu ile Uluslararası Enfeksiyon Kontrolü Federasyonu (IFIC) 1987 yılında kurulmuştur ve ülkemizden de bu federasyona 2 dernek üyedir. İngiltere ve ABD gibi gelişmiş ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları (WHO, CDC, IFIC vb.) hastane enfeksiyonları için çok sayıda önlemler, prosedürler ve çeşitli uygulamalar geliştirip kılavuzlar yayınlayarak dünyadaki enfeksiyon yayılımlarının önlenmesine destek sağlamaktadırlar.

 

Ülkemizde Enfeksiyonlar İçin Yapılan Çalışmalar

Ülkemizde 1970 yılından sonra enfeksiyonlar için yapılan araştırmalar ve yayınlar artmış, son yıllarda da bu araştırmalar hız ve ilerleme kaydetmiştir. Türkiye’de enfeksiyon ile ilgili ilk yasal düzenlemeler “Tababet Uzmanlık Yönetmeliği (22/05/1974 tarihli 14893 sayılı Resmi Gazete)” ve “Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği”yle (13/01/1983 tarihli 17927 sayılı Resmi Gazete) yapılmıştır. Daha sonra yönetmelikte değişiklik yapılarak 05/05/2005 tarihli 25806 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış bulunmaktadır. Tababet Uzmanlık yönetmeliğinde belirtilen yöntemler içerisinde bir enfeksiyon komitesinin oluşturulması, faaliyet raporları ve komiteyi kimlerin oluşturacağına dair tüzük yer almaktadır. Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nde belirlenen kriterler ise, yoğun bakım üniteleri, ameliyathaneler, sterilizasyon üniteleri, reanimasyon gibi kontrol önlemlerine yönelik çalışmalar belirtilmiştir. Ülkemizde ilk kontrol komitesi Prof. Dr. H.E. Akalın tarafından 1984 senesinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde akabinde ise Prof. Dr. E. T. Çetin önderliğinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1985 yılında kurulmuştur. Daha sonra üniversite ve üniversite dışındaki kurum ve hastanelerin faaliyetleriyle 1989 yılından itibaren çalışmalar hızlanmıştır. Ülkemizdeki hastanelerde oluşturulan komitelerin elde ettiği verileri ulusal veri olarak ortaya koyabilmek için Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı öncülüğünde “Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Sistemi” yazılım çalışması yapılmış ve 2007 senesinde ulusal seviyede kullanıma açılmıştır. Farklı bölgelerdeki 129’u Sağlık Bakanlığı hastanesi, 19’u özel hastane, 17’si üniversite hastanesi, 1 tanesi de Milli Savunma Hastanesi olmak üzere toplamda 166 yataklı hastane bu oluşturulan yazılımı kullanmaktadır. Sonuç olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hastane enfeksiyonlarının önemi yıllar geçtikçe artmaktadır. Sürveyans sistemini etkili kullanan her merkezin kendisine ait hastane florasını oluşturan mikroorganizmaları tespit edebilmesi, direnç paternlerinin ve enfeksiyonun oluşturduğu dağılımın belirlenmesi, doğru antibiyotik tedavisinin uygulanmasının yaygınlaştırılması ana hedef olarak kararlaştırılmalıdır.

 

Kaynakça:

  1. Hastane İnfeksiyonları- Yasal Düzenlemeler Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı rozturk@istanbul.edu.tr, rozturk.ctf@gmail.com
  2. Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Görülen Enfeksiyonlar Mehmet ORUCU1 , Mehmet Faruk GEYİK2 1 Özel Tekden Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Denizli, 2 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır
  3. http://www.ctf.edu.tr/stek/pdfs/31/3115HO.pdf
  4. http://www.nefroloji.org.tr/folders/file/infeksiyonlar.pdf
  5. Akalın E.,Akova M.,Altaca G.,ark: İnfeksiyon Hastalıkları ,ABE Yaklaşım, Güneş Kitapevi 2. Baskı, 1993,Ankara.
  6. Akçay NM.,Kadanalı A.,Öztürk G:Hastane enfeksiyonları ve kontrol komiteleri, Ulusal Travma Dergisi ,2003 ,Ekim 9(4),225-231.

7.Association for Professionals in Infection Control and Epidemiology, Inc. Infectiol Control and Applied Epidemiology: Principles and Practice Mosby, St Louis, 1996.

8.https://www.florence.com.tr/saglikli-yasam/Detay/hastane-enfeksiyonlari-ne-demektir

  1. https://www.amerikanhastanesi.org/enfeksiyon-hastaliklari
  2. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri HASTANE ENFEKSİYONLARI: KORUNMA VE KONTROL Sempozyum Dizisi No:60 Ocak 2008; s.9-14
  3. T.C. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane Enfeksiyonu Gelişen Hastalarda Mortaliteyi Etkileyen Faktörler Dr. Hanife Uzar Tıpta Uzmanlık Tezi ANKARA/2020
  4. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NDE ENDOÜROLOJİK CERRAHİ İŞLEM SONRASI GELİŞEN HASTANE ENFEKSİYONLARININ MALİYETİ VE KONTROL ÖNLEMLERİNİN ETKİSİ Dr. Mehmet Enes GÖKLER Halk Sağlığı Anabilim Dalı TIPTA UZMANLIK TEZİ ESKİŞEHİR 2015
  5. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi / DÜ Sağlık Bil Enst Derg Journal of Duzce University Health Sciences Institute / J DU Health Sci Inst ISSN: 2146-443X sbedergi@duzce.edu.tr 2015; 5(2): 6-11

14.Hastane_Enfeksiyonlari_Sikligi_ve_Risk_F.pdf/ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Tokat, Türkiye

  1. Hastane İnfeksiyonları Prof. Dr. Ata Nevzat YALÇIN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
  2. SETB-53215-ORIGINAL_RESEARCH-ONCUL.pdf
  3. Hastane enfeksiyonlarının önlenmesine yönelik yapılan uygulamalar ve bir hastane örneği Applications for the prevention of nosocomial infections and a hospital practice Nurdan Yıldırım1 , Birkan Tapan2 , Albena Gayef3 , Adem Sezen2 , Selin Alıcı1 , Tuba Kayan Tapan4

Yazar: Zeynep Salgın

Aylık Dergisi 189. Sayı, Haziran 2020

Yazar

Bir yanıt yazın