Erzurum’da Beş Yüzyıllık Gelenek Sürüyor
Erzurum’da, şehrin felâketlerden korunması için 16. yüzyılda İslâm âlimi Pir Ali Baba’nın başlattığı gelenek, asırlardır coşkuyla yaşatılıyor. Halkın camilerin yanı sıra ev ve iş yerlerinde de Kur’ân-ı Kerim okuyarak katkı sunduğu gelenek, her sene yaklaşık bir ay sürüyor.
Erzurum İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, gelenekle alâkalı olarak AYLIK Dergisi’ne konuştu ve şunları söyledi:
“1001 Hatim Geleneği 487. Yılında”
Bu geleneğin beş yüzyıl kadar önce, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman zamanlarında yaşamış iyi bir âlim, aynı zamanda zengin de bir insan olan Pir Ali Baba tarafından başlatıldığını ifade eden Sula, “O dönemde bölgenin kanaat önderlerinden. Buna sadece I. Dünya Savaşı sırasında, savaş dolayısıyla bir müddet ara verildi. -15 yıl kadar- Sonra zamanın Erzurum Müftüsü Solakzâde Sadık Efendi tarafından yeniden devam ettirildi. Yaklaşık 500 yıldan beri devam eden bir gelenek yani.” ifadelerini kullandı ve bu yıl, bu geleneğin 487. yılına gelindiğini belirtti.
“Kur’an-ı Kerim Şifadır”
Erzurum’un hem deprem bölgesi olduğunu hem de o dönem bölgede salgın hastalıkların yaygın olduğunu belirten Sula, “Pir Ali Baba da diyor ki; ‘Kur’ân-ı Kerim şifadır. Biz eğer Kur’ân-ı Kerim okursak şehir ve çevresindeki camilerde, 1001 hatmi de tamamlarsak, Allah şehrimizi hastalıktan, zelzeleden ve türlü felâketlerden muhafaza eder.’ Böyle bir karar alıyor. Pir Ali Baba’nın sekiz tane köyü var ve bu köylerden üç tanesini, bu hatimlerin masraflarını karşılamak üzere vakfediyor. Böyle bir adet başlatıyor Erzurum’da ve o zamandan bu zamana kadar geliyor. Başlangıç’ta Erzurum’un kale çevresinde; Tebriz Kapı, İstanbul Kapı gibi yerlerde ilk hatmi hafızlar okurlardı at sırtında. Bu, içinde bulunulan yılın son 15 günü ve girilen yeni yılın ilk 15 günü olmak suretiyle 30 gün içerisinde yapılırdı. Yani eski yıl Kur’ân-ı Kerim’le kapatılıyor, yeni yıl Kur’ân-ı Kerim ile açılıyor. Bu sene 13 Aralık 2019 ve 17 Ocak 2020 tarihleri arasında camilerde sürekli Kur’an-ı Kerim okundu.” dedi.
“Ramzan’dan Sonra İkinci Bir Dinî Mevsimdir”
Erzurumluların bu geleneğe çok sahip çıktığını gururla ifade eden Sula şöyle devam etti:
“Erzurum’da bu gelenek, Ramazan’dan sonra ikinci bir dinî mevsimdir. Gece saat 02:00-03:00’da gelirler insanlar camiye yer bulabilmek için. Cami hazırlanır, Sabah Ezanı okununca namaz kılınır, peşinden de hatimler okunmaya başlanır. Orada Kur’ân-ı Kerim okumayı bilenlere cüzler dağıtılır. İnsanlar okuyabildikleri kadar hatim okurlar. Kur’ân-ı Kerim okumayı bilmeyenler de cüzleri taksim etmek üzere görev alırlar; hatta Kur’an’a yeni geçmiş olan çocuklara, gençlere okunmuş cüzlerden verilir ki hata olmasın, hatasız okunsun, sağlam okunsun. Vatandaşın bu geleneğe, bu ibadete rağbeti ve teveccühü çok fazla. Sadece camilerde değil evlerde de çok okunuyor, evlere de hatim dağıtılıyor. Hatta cezaevinde mahkûmlar okuyorlar. Bu sene cezaevinden gelen hatimler oldukça fazlaydı. Yani her yerde; köylerde, şehirde, evlerde, camilerde okunuyor… İsmi ‘1001 Hatim’ hatim olarak geçiyor; ama bu 1001 hatim sadece Ayaz Paşa Camii’nde okunan hatimler. Bu yıl bu süreç içerisinde Erzurum’da indirilen hatim sayısı 49 bin civarında. Bu sene rekor oldu bu. Çünkü biraz da erken başlamak durumunda kaldık. Aralık ayının ikinci Cuma’sı 13’üne, Ocak ayının ikinci Cuma’sı da 17’sine denk gelince süre de normalin biraz üzerinde oldu. Ulu Camii’de bunun duası yapıldı. Selçuklulardan kalma bir camii… Normal şartlar altında 6 binlik bir cemaat alır; ama sıkışıldığında 10 bini bulabiliyoruz. Dua da bu şekilde yapıldı. İki gün devam etti bu; 17’sinde erkeklere, 18’inde kadınlara olmak üzere. Her iki gün de camii tıklım tıklım doluydu. Allah devamını nasip etsin…”
Aylık Dergisi 185. Sayı, Şubat 2025